ImageChef Custom Images


Diğer Saatler İçin Tıkla.
   
 
  Uzay

Samanyolu nedir?

Samanyolu uzaydaki milyonlarca yıldızdan oluşan büyük bir yıldız kümesidir. Güneş bu yıldızlardan birisi olduğundan, biz de Samanyolu'nun bir parçasıyız. Samanyolu merkezi kabarık, yassı bir sarmal şeklindedir. Uçak hızıyla Samanyolu'nun bir ucundan diğerine gitmek 300 trilyon yıl sürerdi.

       Uzay araçları ne kadar hızlı gider?

Uzay araçları, Dünya'nın yerçekimi kuvvetini aşabilmek için bir saniyede on kilometreden fazla yol almak zorundadırlar ve bu nedenle çok hızlı hareket ederler. (Bir arabanın on kilometrelik yolu gidebilmesi üç dakikadan fazla sürer.) Uzay araçları uzayda daha da hızlı ilerleyebilirler. Güçlü roket motorları sayesinde yüksek hızlara birkaç dakika içinde ulaşabilirler. Uzay araçları enerjilerini yaktıkları yakıttan elde ederler. Bu yüzden uzay araçlarının altında alevler görürüz.

                 Uydular ne işe yarar?

Uydular, yerden çok yüksekte, Dünya'nın etrafında dönen metal kutulardır. Farklı amaçlar için kullanılırlar. Hava durumu uyduları uzaydan Dünya'nın fotoğrafını çekebilirler. Bu fotoğraflar sayesinde önümüzdeki günlerde havanın nasıl olacağı tahmin edilebilir. İletişim uyduları ise çok uzak yerlere telefon edebilmeni sağlarlar. 
      Ay neden oluşmuştur?

Ay kayalardan oluşmuştur. Ay'ın tozlu yüzeyinde geniş vadiler ve dağlar bulunur. Ay'daki yerçekimi kuvveti Dünya'dakinden çok daha zayıftır. Sana ağırlığını hissettiren yerçekimi olduğuna göre, Ay'daki ağırlığın çok daha az olacaktır. Ay'da yağmur ve rüzgar yoktur. Oraya ayak izini bırakırsan asla ıslanmaz veya rüzgarın etkisiyle kaybolup gitmez.

       Astronotlar neden uzay giysisi        Uzay giysileri olmasaydı, uzayda hava bulunmadığından astronotlar çok kısa bir sürede ölürlerdi. Astronotlar uzay giysilerinin sırtında oksijen gazı taşırlar. Bu, onların nefes alarak hayatta kalmalarını sağlar. Uzay giysisinin bir amacı da astronotu istenen sıcaklıkta tutmaktır. Astronotun diğer astronotlarla haberleşebilmesi için giyside bir alıcı-verici de bulunur.

                                     Uzay

Uzay çok eski dönemlerden beri insanların büyük ilgisini çekmiş, sonu olup olmadığı; varsa, sınırlarının nereye kadar uzandığı bilginleri ve felsefecileri yakından ilgilendirmiştir. Uzayda yer alan gökcisimlerinin incelenmesi, bunların hareketlerinin diğer gökcisimlerinin davranışlarına yaygınlaştırılması, uzay hakkında çok az da olsa kimi fikirlerin ortaya atılmasını sağladı. Çağlar geçtikçe insanların daha güçlü teleskoplarla uzayı incelemesi uzay hakkındaki bilgileri artırdı. Uçan cisimlerin ortaya çıkmasıyla Dünya'yı çevreleyen yakın uzay hakkındaki bilgiler, daha da artmaya başladı. Nihayet, güçlü füzeler, yapma uydular, Ay'a insanlı ya da insansız araçlar gönderilmesi, Güneş Sistemi içinde yolculuk yapacak yapma uyduların geliştirilmesi, çok güçlü radyoteleskoplarla uzayın derinliklerinin araştırılması, 20. yüzyılın ikinci yarısında insanlığın uzay hakkındaki bilgilerini önemli ölçüde genişletti. Bu arada teorik fizik ve astronomi konusunda devrim yapacak görüşler ortaya atan Einstein gibi bilginlerin uzay konusunda ortaya attıkları pek çok kuram, gözlemcilerin uzay üzerine verdikleri bulguların mantıklı bir şekilde açıklanmasını sağladı. Uzay konusundaki ilk sağlam bilgiler, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında, özellikle kuzey ülkelerinde kurulan gözlemevleri sayesinde alındı. ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Palomar Gözlemevi, Dünya'da mevcut gözlemevlerinin en büyüğüdür. Buradaki aynalı teleskopun çapı 5 m., yüksekliği 40 m.dir. Bu gözlemevlerinde uzaydaki gökcisimlerinin kütlesi, hacmi, ışığının şiddeti vb. incelenmektedir. Uygulamalı fiziğin geliştirdiği tayf (spektrum) analizi, uzaydan gelen ışıklardan, cisimlerin hangi elementlerden oluştuğunu göstermektedir. 1932'de K. G. Jansky adındaki bir mühendisin rastlantı sonucu bulduğu uzaydan gelen radyo yayınları, daha sonraki yıllarda radyoteleskopların doğmasına ve uzayın derinliklerinin dinlenmesine, bu radyo yayınlarının kaynaklarının ve nedenlerinin bulunmasına yol açtı. II. Dünya Savaşı sırasında Almanların geliştirdiği V-1 ve V-2 füzeleri daha sonraki yıllarda uzayın keşfi için yapılacak çalışmalarda büyük bir adım oldu. 1947-1956 yılları arasında özellikle ABD, uzay çalışmalarına büyük hız verdi. Yapılan uzay uçuşu denemelerinin hiçbiri bir uzay aracını yörüngeye oturtmayı başaramadı. Bu arada SSCB, 1957 yılında üç kademeli Vostok füzeleri ile "Sputnik" adındaki ilk yapma uyduyu Dünya çevresinde yörüngeye oturtarak uzay yarışında öne geçti. Uydulardan elde edilen uzay üzerine bilgiler, canlıların, özellikle insanların uzayda yaşayabilmeleri için hangi koşulların yerine getirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Böylece uzay tıbbı doğdu ve gelişti. Uzayda ilk insan ise 12 Nisan 1961 tarihinde SSCB'nin uzaya gönderdiği Yuri Gagarin oldu. Bu arada, insanların uzay boşluğuna yerleşmelerini sağlamak, uzayı uzaydan izlemek, Dünya üzerinde haberleşme kolaylıkları sağlamak için binlerce uydu yörüngeye yerleştirildi ya da uzayın boşluğuna fırlatıldı. Nihayet 1969 Temmuzu'nda Ay'ın ABD'li astronotlar tarafından fethedilmesi, uzay çalışmalarında en önemi adımlardan biri oldu. Günümüzde uzay yarışı büyük bir hızla sürmektedir.






 
Bana Ulaşabilmek İçin...
 
Bana Ulaşabilmek İçin...
ArKaNTus_Cx_@hotmail.com
Ve Bana Menüdeki Chat dan ulaşabilirsiniz
Ne Mutlu Türküm Diyene!!!
 
Günlük Dizi Akışı
 
Tv de Bugün Ne Var
 













TV'de Bugün






Hava Durumu
 





 
Bugün 51 ziyaretçi (68 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol